-
26 AĞUSTOS 1992 - ABHAZYA ŞEHİDİ HUADE ADAM'IN VEFATININ 27. YILI
Huade Adam, 14 Ağustos’ta Gürcü işgalcilerin Abhazya’yı işgal girişimleri üzerine Abhazya’daki kardeşlerinin yardımına koşan Adigey Cumhuriyeti'nden gelen gönüllülerin liderlerindendi. Maykop’ta Abhazya için yapılan destek mitinginde kürsüye çıkan Huade Adam kalabalığa şu ifadelerle seslenmişti:
“Abhazya’dan yeni döndüm. Durum çok vahim ve Abhazya’daki kardeşlerimiz büyük bir felaketle karşı karşıyalar. Orada Gürcistan İmparatorluğu tarafından tam bir soykırım yapılmaktadır. Yarın geç olacaktır, bugünden gidilmeli. Gelecek nesillerimiz bize Ubıhlar gibi Abhazlar da yok edilirken siz Adigeler neredeydiniz diye sorduklarında ne cevap vereceğiz? Adige kadınının doğurduğu erkek benimle gelecektir.”
Huade Adam önderliğindeki Adige gönüllüler 23 Ağustos 1992’de Abhazya’ya varıp, hemen burada oluşturulan Kafkas Halkları Konfederasyon birliklerine katılmışlar ve Gumısta nehri kenarındaki Eşera cephesinde konumlanmıştılar.
26 Ağustos 1992’de Gürcülere karşı yapılacak vur-kaç operasyonundan önceki gece Çeçen gönüllülerin komutanı Şamil Basayev, Huade Adam’a: “Allah aşkına gelme, bize senin silahın değil sözün, kalemin lazım. Sana bir şey olursa Adigey susar” demişti. Huade Adam ise bu teklifi reddederek: “Bölgemden bu kadar gönüllünün gelmesine ben sebep oldum. Onlar benim arkamdan geldiler. Şimdi nasıl kendimi kollayıp geri çekilirim” diye cevap vermişti.
26 Ağustos’ta yapılan bu operasyonda düşmana ağır zararlar verilse de, maalesef Huade Adam şehit düştü. Adigey Cumhuriyeti Adigeysk şehri valisi Sohum’a gelip Huade Adam’ın naaşını teslim alarak Adigeysk şehrine götürdü. Huade Adam’ın cenazesi Adıgeysk şehrine 10 km mesafedeki Psiehatlukay köyünde toprağa verildi.
Abhazya kahramanlarımızdan Huade Adam’ı rahmet ve minnetle anıyoruz.
http://www.cerkes.org.tr/abhazya-sehidi-huade-adamin-olum-yildonumu
-
ANADİL
Bir daha dünyaya gelseydim eğer
Herşeye yeniden başlardım.
Dolaşırdım yeryüzünü adım adım
“Ölü Dilleri” arardım.
Dağlara taşlara saçılmış
Eski sözcükleri toparlardım.
Boynumda hamayıl gibi “ha”
Adım Simurg,
Soyadım Anka.
Gökyüzüne ağardım;
Kafdağının tepesine konar,
Küllerimden doğardım.
Kılavuzum olurdu
Sosruko Nart.
Yoldaşım, kanatlı bir At.
Altımda Karadeniz, Akdeniz,
Dicle, Fırat.
Atlantis,
Mu.
Arardım kökenimi, soyumu
Nereli
Ve
Kim olduğumu.
Terkimde Hatti, kucağımda Hitit,
Ne Yitik Zebur,
Ne Ahdi Atik,
Ne Ahdi Cedid,
Ne Turu Sina’da Musa,
Ne çarmıhta İsa.
Damgalar,
Çiviyazıları,
Kil Tabletler...
Ve,
Tabula Rasa !
Afrika’dan, Asya’dan geçerdim.
Soluklanırdım Mezopotamya’da.
Rastlardım Nuh’a, Ağrı Dağı’nda.
Asma Bahçelerinde Babil’ in
Kan kırmızı şarapları içerdim,
Kan izlerini bulurdum Kabil’in.
Mısır’a sürerdim atımı sonra,
Nil Nehrinde konuk olurdum Firavunlara:
Siris, Osiris, Ra!
Seslerin resmini çizerdim duvarlara.
Do, Si, La, Sol, Fa, Mi, Re.
Ve yeni anlamlar biçimlere,
Üçgen, kare, daire.
Mavi, Sarı, Kırmızı...
Binlerce yıllık damgamızı
Vururdum Tarih’in yüreğine.
Ah, bir tek yitik sözcüğü bulsaydım eğer,
Çözülürdü dilimdeki düğümler.
Şimdi ne yapsam
Ne etsem
Nafile!
Yabancılaştım artık kendime bile
“Anadili giysisiymiş insan”ın.
Susa susa ben dilimi yitirdim.
Başka dillerden sözcükler giydim.
Şimdi ben,
Kırk odalı bir handa,
Kırk yamalı bir yorgan.
Şimdi ben,
Arapça anlayan,
Latince yazıp, Türkçe konuşan bir Pagan:
Anadilini unutup,
Yadırgı dillere tapan.
Bağışla beni Baba,
Bağışla, Anayurdum!
Adıge gibi yaşamıyorum ama,
Artık, Adıgece düşünüyorum.
Anadilimi örtün üstüme,
Anadilimi örtün!
Çıplağım,
Üşüyorum.
ÇETİN ÖNER
Yazar, yönetmen ve oyuncu (Ğogull) Çetin Öner'i vefatının 3. yılında rahmetle anıyoruz.
http://www.cerkes.org.tr/cetin-oneri-rahmetle-aniyoruz
-
20.09.1993 - ABHAZYA ŞEHİDİ ABAĞBA BAHADIR’IN VEFATININ 26. YILI
1967 yılında Bilecik’in Künçez köyünde doğan Abağba Bahadır, Abhazya’daki Gürcü işgaline karşı anavatanını savunmak için Türkiye’den gelen 33 kişilik ilk grubun içindeydi. Şamil Basayev taburu ile birlikte Gagra operasyonu, Şrom operasyonu ve Kuaçara operasyonuna katılan Abağba Bahadır Abhazya Kurtuluş savaşında büyük başarılar göstermişti. 30 Kasım 1992’de girdiği bir çarpışmada ağır yaralanan Abağba Bahadır, aylar süren tedavisinin sonunda yeniden cepheye koştu ve 20 Eylül’de Sohum’a düzenlenen son saldırıda hayatını kaybetti. Mezarı Gudauta’dadır.
Abağba Bahadır 30 Kasım 1992’de yaralandıktan sonra hastanede tedavi görürken şunları söylemişti:
"Ben Eskişehir`den Abağba Bahadır, Apsuva'yım. Dünyaya Apsuva olarak, Abaza olarak geldim. Vatanım faşist işgalci Gürcü güçleri tarafından işgal edilince üzerime vazife sayıp vatanımı savunmak için hemen buraya geldim. Burası bizim anavatanımız, atavatanımız…
Biz buraya gelirken arkamızdan birtakım insanlar bunlar askercilik oynamaya, ramboculuk oynamaya diye bir şeyler söylemişler. Burada duyduk bunları biz. Benim şahsen çok gücüme gitti.
Ben Devlet dairesinde çalışıyordum. Güzel bir geleceğim vardı. 4 milyon lira maaş alıyordum. Diğer arkadaşlarımın da işi gücü vardı. Türkiye`de kalsaydık burada ölmezdik, burada yara almazdık, burada sakat kalan arkadaşımız olmazdı. İşimizle geçinirdik, akşamları kahvemizde okeyimizi oynardık, sabah işe giderdik. Bir de güzel bir kız bulup evlenirdik, bu imkanlarımız vardı ama içimiz rahat etmedi. Buraya gelen insanlar ramboculuk oynamaya gelmedi. Buraya gelen insanlar buranın halkı gibi kendilerini buranın, bu toprağın bir ferdi kabul ettiler, o yüzden geldiler . Öyle konuşan arkadaşlara buradan selam olsun. Yanlış konuşuyorlar. Şu unutulmamalıdır ki, faşizm her zaman hüsrana uğramıştır. Gürcü faşizminin sonu da hüsran olacaktır. Burası anavatanımızdır. Kendi halkımızın kaderini kendi halkımız belirleyecektir. Teşekkür ederim.”
Abhazya şehidi Abağba Bahadır’ı saygı ve rahmetle anıyoruz
http://www.cerkes.org.tr/abhazya-sehidi-abagba-bahadirin-vefatinin-26-yili
-
1966 yılında Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi Yukarı Karagöz (Makarhable) köyünde doğan Yeğoj Hanefi Aslan, Nisan 1993’te anavatanı Kafkasya’ya dönmüş ve Abhazya'ya yerleşmişti. Batı cephesi 1. Tugay 5. Taburun Pitsunda-Ldzaa bölüğü ile savaşa katıldı. 22 Eylül 1993’de Sohum girişinde Gürcü ordusunca kiralanan, Rus ordusuna ait bir uçaktan atılan bombayla şehit edildi. Mücadele arkadaşlarının zor şartlara olan dayanıklılığı ve verdiği büyük moralle andığı Yeğoj Hanefi’nin naaşı Gudauta şehri kardeşlik mezarlığına defnedilmiştir.
Abhazya şehidi Yeğoj Hanefi’yi saygı ve rahmetle anıyoruz.
http://www.cerkes.org.tr/abhazya-sehidi-yegoj-hanefinin-vefatinin-26-yili
-
“Bir rüya gördüm, anlatsam da anlamazsınız, çünkü Ubıhçaydı.”
Vefatının 27. sene-i devriyesinde Ubıhça konuşan son kişi Tevfik Esenç’i rahmetle anıyoruz.
http://www.cerkes.org.tr/tevfik-esenci-rahmetle-aniyoruz
-
25 Ağustos 1992’de Gürcü işgalcilere karşı vatanını savunmaya giden 33 kişilik ilk gönüllü grubunun içinde bulunan Tsıba Efkan, 3 Kasım 1992’de Şamil taburu ile katıldığı Şrom operasyonunda şehit düşmüştü. Abhazya şehidi Tsıba Efkan’ı rahmet ve minnetle anıyoruz.
http://www.cerkes.org.tr/abhazya-sehidi-tsiba-efkanin-vefatinin-27-yili
-
"Emeğiyle yararlı işler yapmamış, güzellikler yaratmamış, yüce başarılar düşlememiş, yürekten dostluk nedir bilmeyen yeteneksiz insanlar için dağlarda, “Saçları ağarana dek yaşadı, ama dünyaya gelmedi.” derler."
(RESUL HAMZATOV)
8 Eylül 1923’te Dağıstan’ın Tsada köyünde doğan Resul Hamzatov Avarca yazan en tanınmış yazardır. Avarca ve Rusça onlarca şiir ve düzyazı kitabı bulanan Hamzatov, 1950 yılından ölümüne dek Dağıstan yazarlar birliği başkanlığı görevinde bulunmuştur. 3 Kasım 2003’te Moskova’da hayata gözlerini yuman Kafkasya’nın büyük ozanı Resul Hamzatov’u vefatının 16. yılında saygıyla anıyoruz.
"İnsanlar, Dağıstan’ım, ne verdilerse bana,
Dürüstlükle paylaşıyorum seninle bunları
Al şu kazandığım nişanları, al şu madalyaları
Tuttur yüce dağlarının doruklarına.
Coşkulu marşlar adıyorum sana
Sözler adıyorum: şiire dönüşmüş...
Tek ki ormanlarının yamçısını armağan et
Ve başı karlı dağlarının papağını, bana.
İşte böyle. Artık ayrılmamız gerek. Kısmetse yine görüşürüz. Vesselam, velkelam..."
http://www.cerkes.org.tr/resul-hamzatovun-vefatinin-16-yili
-
25 Ağustos 1992’de Gürcü işgalcilere karşı vatanını savunmaya giden 33 kişilik ilk gönüllü grubunun içinde bulunan Kuadzba Vedat, 30 Kasım 1992’de Şamil taburu ile katıldığı Koçara operasyonunda şehit düşmüştü. Abhazya şehidi Kuadzba Vedat’ı rahmet ve minnetle anıyoruz.
http://www.cerkes.org.tr/abhazya-sehidi-kuadzba-vedat-akarin-vefatinin-27-yili